"Oğlum bunu yapacak birisi değildi…"

7 Aralık 2017

C.S., oğlunda bu aralar bir değişiklik olduğunu fark ediyordu. Çok çabuk sinirleniyor, çok fazla para istiyor ve verilenler yetinmiyordu. Akşam eve geç geliyordu ve derslerini tamamen boşlamıştı. Sevdiği şeylere artık eskisi gibi ilgisi yoktu. Ya eve geç geliyor ya da saatlerce yataktan çıkmıyordu. İştahı da öyle bir artmıştı ki, bu kadarcık beden nasıl bu kadar şeyi yiyebiliyordu. Bu işte bir gariplik vardı. 

Bir gün odasındaki kıyafetleri katlarken hırka cebinden bir şey düştü. Minik bir paketin içindeydi. Paketin içindeyse kurutulmuş, minik minik parçalanmış ot parçaları vardı. Acaba bu tahmin ettiği şey miydi? Akşam derhal bunun hesabını verecekti. 

Akşam olmuştu, eve geldi. Hafif mayhoş bir haldeydi. Sordu ona:

  • "Oğlum bu ne?!"
  • Anne bir şey değil, bana ait değil.
  • Nasıl senin değil, cebinden çıktı! Sen uyuşturucu mu kullanıyorsun!! Başımıza eroinman mı olacaksın!
  • Hayır anne ne alakası var, onun ne olduğunu bile bilmiyorum.
  • Bundan sonra dışarı çıkmıyorsun! Bunu kullandığını görürsek polise veririz seni!

Oğlu sinirle kapıyı vurup çıktı ve o akşam hiç geri gelmedi…

C. S.'nin eli ayağı birbirine dolanmıştı. Evde oğluyla yalnız yaşıyordu, ondan başka kimsesi yoktu. Durumu konuşabileceği biri de yoktu. Derhal internette madde bağımlılığı ile ilgili araştırmalara başlamıştı.

Araştırmaları sonucunda bir telefon numarası buldu ve "yardıma hazırız" deniyordu. Önce durdu sonra denemenin zararı olmaz diyerek çevirdi numarayı. Karşısında tanımadığı bir ses, "Buyrun size nasıl yardımcı olabilirim ben psikoloğum" diyordu. Acaba bu anlattıkları bir yerde paylaşılacak mıydı? Bunlar bir suç teşkil ediyor muydu? Karşısındaki ses konuşulan her şeyin gizli kaldığına dair bilgi verdi. Ve başladılar konuşmaya… 

C.S. anlattı; o çok sevdiği, değer verdiği oğlu bunu yapacak birisi değildi, neler dönüyordu, neden bir insan kendisine zarar veren bir şeye bu kadar bağlanırdı, bunları sordu. Telefonun ucundaki psikolog bunun nasıl bir hastalık olduğundan, oğlunu neler beklediğinden, kurtuluşunun nasıl olacağından bahsetti. Ama daha önemli bir konu vardı; oğluna nasıl davranıp kendi çekirdek ailesine nasıl yeniden çekebileceğini de anlattı.  

O telefon görüşmesinden sonra anne ve oğlu, YEDAM'a geldi. Demek ki anne, onunla iletişime kurabilmişti. Oğlu da destek almaya karar vermişti. Oğlu, hala düzenli olarak
YEDAM'a geliyor ve 8 aydır temiz (madde kullanmayan) bir YEDAM danışanı olarak diğer madde kullanıcılarına da umut ışığı oluyor. 

PSİKOLOG KÜBRA