Aileler Neden Bu Kadar Önemli?

26.06.2025

Bağımlılık… Sıklıkla yanlış anlaşılan, etrafında ön yargılarla örülmüş bir hastalık. Biz bunu çok geç anlıyoruz. Aileler ise zaman içinde anlayabiliyorlar. İyileşme yolculuğunun en önemli adımı, yalnız olmadığımızı bilmekten geçiyor.

Babam bir gün şöyle dedi: “Kızım ne alakası var, sen bağımlı değilsin ki. İçince duramıyorsun ama içmeyince elin ayağın titremiyor.”

Oysa bu da bir bağımlılıkmış babacığım. İçince duramamak da bir bağımlılıkmış. Hatta bir adı bile varmış: Dipsomani. 

Dipsomani Nedir?

Nöbetler halinde ve kompulsif bir şekilde aşırı miktarda alkol alınması, dipsomani olarak isimlendirilmektedir. Günlerce, aylarca ve yıllarca alkol alınmadan durulabilse de kompulsif şekilde ve kontrol edilmesi zor olan alkol alma isteği ile içme nöbetleri başlamaktadır. Bunun sonucunda aylarca yüksek miktarda alkol alınmaktadır. İçme nöbetleri ile komaya girme durumları da söz konusudur ne yazık ki.  Kimi zamanlarda ise bu durum, kendiliğinden bitmekte ve yeni nöbet yaşanana kadar alkolden uzak durulmaktadır.

Ablam da şöyle diyordu: “Beş yıl oldu sen bırakalı, bence artık bir bardak içebilirsin.”

Hayır, sevgili ablacığım… Bağımlılık iyileşen değil, kontrol altına alınan bir hastalık. Tıpkı şeker hastalığı gibi. Bir ömür dikkat gerektiren, disiplinsizliğe tahammülü olmayan bir yolculuk.

Ailelerin Bilinçlenmesi Neden Şart

Toplumumuzda hâlâ yaygın bir inanış var: “İradesi olsa kullanmaz.” Ama gerçek bu değil. Bağımlılık, irade eksikliği değil, beyinde biyolojik ve psikolojik düzeyde değişikliklere yol açan kronik bir hastalık. Dahası bu sürecin en kırılgan yeri, ailenin tutumu olabiliyor. YEDAM’da yürütülen aile görüşmeleri ve psiko-eğitimler, işte tam da bu farkındalığı kazandırmak için var.

Aileler, bağımlı yakınlarına nasıl yaklaşmaları gerektiğini, neyi bekleyip neyi beklememeleri gerektiğini öğreniyor. Grup terapilerinde hem bilgi ediniyor hem de yalnız olmadıklarını fark ediyorlar. Bu dayanışma, iyileşmenin en kıymetli halkalarından biri haline geliyor.

Utanmak Değil, Anlamak

Ne yazık ki ülkemizde bağımlılık hâlâ bir tabu. Aileler utanıyor, gizliyor, konuşmuyor. Oysa bu gizlilik, hastalığın daha da derinleşmesine yol açıyor.

Ama bir şey değiştiğinde, her şey değişiyor

Aile bağımlılığın bir seçim değil, bir hastalık olduğunu anladığında… Suçlamaktan vazgeçip çözümün parçası olmaya başladığında…

İşte o zaman iyileşme başlıyor.

Bağımlılık Bir Aile Hastalığıdır

Evet, bu hastalık sadece bizi değil, sizi de etkiliyor. Sadece bizim değil, sizin de yaralarınız oluyor. O yüzden tedavi sadece bireyi değil, aileyi de kapsamalı. Bağımlılık tedavisi üç ayaklı bir yapı:

Tıbbi destek, psikoterapi ve aile desteği.

Biri eksik olduğunda süreç sekteye uğruyor. Bu yüzden ailelerin de destek alması, iyileşme sürecine katılması şart.

El Ele, Yan Yana

Lütfen unutmayın: Biz iyileşmeye çalışıyoruz ama yalnız başımıza değil.

Ne önden çekin bizi ne de arkadan itin. Yanımızda olun. Elimizden tutun.

Bizi sevdiğinizi biliyoruz, biz de sizi çok seviyoruz.

Bilin ki o anlarda karar veremiyorduk. Artık adım adım değişiyoruz. Bu değişim, sizinle mümkün. Bizi yalnız bırakmayın. Sevginize, sabrınıza, anlayışınıza ihtiyacımız var.

İyileşme Koçu

Buket Coşkun

PAYLAŞ