Aileler İçin Yazılar

ÜCRETSİZ RANDEVU İÇİN

Bağımlı Ailede Büyümek: Kapının Ardındaki Gölge

16.05.2025

Bağımlılık, kronik bir beyin hastalığı olmasının yanı sıra bir “aile hastalığı” olarak da tanımlanıyor. Bunun en önemli sebebi, bağımlılığın sadece bağımlı kişinin değil, ailenin de yaşantısını etkilemesidir.

Ailedeki yetişkinler, bağımlılık gündeminin beraberinde getirdiği olumsuzluklar içinde boğulurken esas bağ kurma ihtiyacı olan çocukların ihtiyaçlarını görmezden gelebilmektedir. Bu sebeple, bağımlılık öyküsü olan bir evde, yaşananların çocuğa nasıl yansıtılması gerektiği önemli bir konudur.

Kapının Ardında Neler Oluyor?

Bağımlılığın olduğu evlerde sesler yükselebilir, konuşulan konular bağımlılık etrafında dönebilir, ekonomik sorunlar yaşanabilir, ailede boşanma süreçleri yaşanabilir ve evde genel anlamda huzursuz bir ortam hâkim olabilir. Olanlara anlam vermeye çalışan çocuk, sorunu düzeltmeyi kendi görevi olarak görebilir ve tüm olanların sorumlusunu kendi olarak görebilir. “Daha uslu bir çocuk olsaydım, başımıza bunlar gelmezdi.” ya da “Tüm olanların sorumlusu benim.” şeklinde düşünmeye başlayabilir.

Bağımlılık aile gündemini oldukça meşgul ettiğinden, çocuklar kendilerinin görülmediğini ve önemsenmediğini düşünmeye başlarlar. Bu düşüncenin beraberinde getirdiği yalnızlık duygusu ile baş etmek çocuklar için zorlayıcı bir durum olabilir.

Ne Yapmalıyız?

Bağımlılıkla mücadele eden aileler çoğu zaman bağımlılığı çocuklardan gizleme eğilimi gösterirler. Çocuğun yaşına uygun bir şekilde ailenin içinde bulunduğu durumun çocuğa aktarılması gerekmektedir. Evdeki çocuk durumu hissediyor ve sebebini anlayamadığı için boşlukları kendi zihninde yanlış şekilde tamamlıyor olabilir. Tabii ki çocuklara yaşanılanlara dair tüm detaylardan bahsedilmemelidir. Bağımlılığa dair özendirici bilgiler vermek çocuğu olumsuz etkileyebilir.

Evdeki güvenliği sağlamak için ise çocukla yetişkinler arasında bir alarm kodu belirlemek iyi olabilir. Aranızda gizli bir kod belirleyin ve bu kodun ‘yetişkinler için zaman’ olduğu bilgisini paylaşın. Bu kod söylendiğinde çocuğun mümkünse daha önceden belirlenen bir komşuya gitmesi mümkün değil ise en azından odasında müzik dinlemeye gitmesi gibi önlemler belirlenebilir.

Bağımlılık evdeki birinci gündem olduğu için çocuklar ikinci planda olduğunu düşünebilir. Evdeki görünürlüklerini artırmak ve rahatsızlığını dile getirmek için öfke patlamaları ya da beklenmedik davranışlar gibi tepkiler sergileyebilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında çocuğa tepki vermeden önce sakinleşmesini beklemekte fayda vardır. Çocuk sakinleştikten sonra ona ne hissettiğini sormak ve hislerini görmezden gelmemek gerekmektedir. Örneğin, çocuk öfke patlaması yaşamış ve öfkelendiğini dile getirmişse ‘’Şu anda öfkelendiğin için bu şekilde bir tepki verdiğini söyledin. Öfkeni görebiliyoruz ve ailen olarak öfkenle baş edebilmen için sana yardımcı olmak istiyoruz. Senin için ne yapabiliriz?’’ şeklinde bir yaklaşımla çocuğunuzun ihtiyaçlarını gördüğünüzü ve onu anlayıp yanında olmak istediğinizi belirtebilirsiniz.

Çocuğa dair anlayış gösterirken çocuktan bir anlayış beklenmemelidir. Bu sorunlar yetişkin sorunlarıdır. Çocuğa değerli olduğu hissettirmek ve anlaşıldığını hissettirmek yapılabilecek en etkili yollardan biridir. Çocuğun yetişkin sorunlarında boğulmasını engellemek için yaşıtlarıyla geçirdiği zamanı desteklemek ve sosyalleşmesine katkıda bulunmak iyi olabilir.

Özge GÜLER
Psikolog

KAYNAKÇA

Ögel, K., Şimşek, G. M., Bozdoğan Ö.F., (2021). Yeşilay Danışmanlık Merkezi Model Kitabı. (1.baskı). Yeşilay Yayıncılık

Öztürk M., Ögel K., Evren C., Bilici R. (2019). Bağımlılık, Tanı, Tedavi, Önleme. Yeşilay Yayınları

PAYLAŞ