İşe girerse düzelir mi?
Bağımlı bireylerin yakınları çoğunlukla bir sorumluk verildiğinde bağımlılığın düzeleceğini düşünebilirler. Bu nedenle bir işe girmesini, düzelmesi için bir çözüm olarak görebilirler. Ancak şu unutulmamalıdır; bağımlılığın tek bir nedeni olmadığı gibi düzelme sürecinde de tek bir durumdan çözüm beklemek işlevsel değildir.
Bağımlı bireyin işe başlaması hem sorumluluğunu arttırır hem de kullandığı maddeden uzak kalmasını sağlar ancak kişinin öncelikli olarak işe girmesini kurtarıcı olarak görmek hatalıdır. Öncelikle bağımlı bireyin; değişime istekli olması, tedavi için motive olması, madde kullanımını bırakması, maddesiz yaşamına alışması ve bunu sürdürebiliyor olması gereklidir. Kişi, tüm bu aşamaları geçtikten sonra işe girme gibi bir sorumluluğu üstlenebilir. Eğer kişi bu aşamalardan geçmediyse, madde kullanımına devam ediyorsa işe girmesi gündeme alınmamalıdır. Kişi öncelikli aşamaları geçmeden işe başlarsa kısa zamanda işten ayrılır. İşten ayrılmak için pek çok bahane bulur.
Yapılan araştırmalara göre tedavi sürecinde olan bireylerin işe başlamasının tedaviye uyumu arttırdığı görülmüştür. Çünkü tedavi sürecinde iş edinen bağımlı bireyin, gereğinden fazla boş zamanı olmamış olur ve en önemlisi yaşam amacını kazanır. Bu durum, bireyin bağımlılık tedavisi ve sosyal uyum süreci birlikte ele alındığı zaman etkili olarak değerlendirilmiştir. Aksi halde, tedaviye uyum göstermeyen bir bireyin sadece işe girmesiyle düzeleceğini düşünmek çok doğru değildir.
Kişinin tedavi döneminde ihtiyaçları saptanmalı ve bu doğrultuda iş seçimi yapılmalıdır. Daha önce çalışmamış bireylere hafif, çok yorucu olmayan çalışma sahası uygun olabilir, stres düzeyi yüksek bireylere ise daha az stresli çalışma sahaları önerilebilir.