Nikotin Bağımlılığının Davranışsal Tedavisi

Tütün bağımlılığı, bireysel bir sorun olmaktan ziyade, tüm toplumu ilgilendiren bir meseledir. Yüzyıllardan beri kullanılmakta olan tütün, Endüstri Devrimi'yle birlikte yaygın olarak kullanılmaya başlanmış ve zaman içinde giderek artış göstermiştir. Sigara içildikten veya dumanı solunduktan belli bir zaman sonra kişide bağımlılığın oluştuğunu gösteren birtakım fiziksel ve psikolojik belirtiler ortaya çıkmaya başlar.

Nikotin, tütünde esas bağımlılık yapan ve bağımlılık yapıcı etkisi yüksek bir maddedir. Bu nedenle kişiler sigara içmek istememelerine rağmen, nikotinin bağımlılık yapıcı etkisi sebebiyle sigara içme davranışlarını durduramazlar.

Nikotin bağımlılığı diğer bağımlılık türleriyle benzerlik gösterir. Dolayısıyla kullanılan tedavi yöntemleri de benzerdir.  Nikotin bağımlılığının tedavisinde kullanılan yöntemlerin başında farmakolojik tedaviler ve psikososyal destek yaklaşımları (bilişsel davranışçı tedavi ) gelmektedir.

Psikososyal müdahale yaklaşımlarının temel amacı, sigara kullanma davranışını değiştirmeye ve yerine yeni işlevsel davranışlar koymaya yardımcı olmaktır. Tedavideki hedefler öncelikle kişinin sigara içme davranışını denetleyerek miktarını azaltmasını ve uzun vadede tamamen bırakmasını sağlamaktır.

Diğer bağımlılık sendromlarında olduğu gibi nikotin bağımlılığının da tedavisindeki en önemli iki faktör kişinin bırakmaya istekli ve hazır olmasıdır. Kişi tedaviye istekli değilse öncelikle kişinin tedavi motivasyonunu artırmaya yönelik çalışmak gerekir. Bırakma isteği yoksa kişinin daha az zarar görmesini sağlamak için kullandığı sigara miktarını azaltması ve görece hafif sigaralara geçmesi önerilebilir.

İçilen sigara miktarını azaltmak için;

  • Kişinin sigara içme davranışını ertelemesi,
  • İçmeye her gün birkaç saat geç başlaması,
  • Yanında birden fazla sigara paketi bulundurmak yerine her zaman tek paket bulundurması önerilmektedir.

Kişinin sigarayı bırakma motivasyonu oluştuktan sonra öncelikle bırakmak için bir tarih belirlenmelidir. Bu tarih yaklaşana kadar kişinin kendisini hazırlaması ve sigarasız bir hayatın planlanması üzerinde çalışması gerekmektedir. Sigara içme davranışına yeniden başlama riskini azaltmada yardımcı olabilecek davranışsal öneriler şunlardır:

  • Sigara içmeyi hatırlatan görsel faktörleri (sigara paketi, kül tablası, çakmak, kibrit vb.) kontrol altına almak için ortadan kaldırmak, evde sigara içirmemek
  • Bırakma kararını aile, arkadaşlar ve işyerindekilerle paylaşarak kendisine sigara ikram edilmemesini istemek ve onlardan destek almak
  • Öfke, stres gibi durumlarla baş etme yolları geliştirmek (ör. nefes egzersizleri uygulama)
  • Bırakma döneminde egzersiz ve yürüyüş yapmak, çeşitli hobiler veya günlük aktiviteler geliştirmek
  • Evde sigara içilen koltuk, sararmış perdeler, arabaya sinen sigara kokusu gibi sigara içmeyle kodlanmış çevreyi baştan düzenlemek
  • İçme isteği kişiyi zorladığında; dikkatini başka yöne çevirmek, bir meyve ya da sebze yemek, sakız çiğnemek, derin nefes egzersizi yapmak ve duş almak

Sigara bırakıldıktan sonra hiçbir şekilde sigara içilmemesi esastır. "Bir sigaradan bir şey olmaz" inancıyla hareket etmenin sigaraya yeniden başlamaya yol açacağı unutulmamalıdır.

Uzm. Klinik Psikolog Sevcan Öztoraman

REFERANSLAR

Batra, A. (2011). Treatment of tobacco dependence. Dtsch Arztebl Int; 108(33): 555–64. DOI: 10.3238/arztebl.0555.

Şengezer, T. (2016).Tütün Bağımlılığında Bilişsel-Davranışçı Tedavi Yöntemleri. Güncel Göğüs Hastalıkları Serisi; 4 (1): 97-103

PAYLAŞ