Yeşilay Danışmanlık Merkezi Bülten - Mart 2020
27 Mart 2020
Bağımlılık ve tedavisi hakkında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturmak, faaliyetlerimizi duyurmak ve daha fazla kişiye ulaşabilmek amacıyla sizler için YEDAM e-bülten Mart sayısını hazırladık.
E-bülten .pdf dokümanını indirmek için tıklayınız...
100. YAŞIMIZ KUTLU OLSUN!
100 yıldır bağımlılıklarla mücadele eden, Türkiye'nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından Yeşilay, bu yıl da 1-7 Mart Yeşilay Haftası dolayısıyla düzenleyeceği etkinliklerle 100. yaşını kutluyor.
Bağımlılıklardan uzak durmak ve sağlıklı yaşam için "Nice Sağlıklı Nesillere" mesajını vurguluyor.
41 YEŞİLAY DANIŞMANLIK MERKEZİMİZ İLE YALNIZ DEĞİLSİNİZ
Yeşilay Danışmanlık Merkezleri ile tütün, alkol, madde, kumar ve internet ile ilgili sorunlar yaşayan kişilere ücretsiz psikolojik ve sosyal destek sağlıyor, danışanlarımızın yeniden hayata kazandırılmaları için yardımcı oluyoruz.
BİL-YAY: YEDAM olarak bagımlılık ve tedavisi hakkında toplumu bilgilendirmek, merak edilen konulara değinmek istiyoruz.
KORONAVİRÜS (COVID-19) VE MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI
Son dönemde tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgın hastalığının, belirli grupları (yaşlılar,kalp-damar, diyabet ve kanser hastalığının olması gibi) daha çok etkisi altına aldığı ve risk oluşturduğu gözlemlenmiştir. Buna ek olarak, madde kullanım bozuklukları olanların da bu risk grubunda olabileceğine araştırmacılar dikkat çekmeye başlamıştır.
Yeni tip koronavirüs COVID-19 özellikle akciğerleri etkilemesi sigara, uyuşturucu madde ve elektronik sigara kullananlar da ayrı bir tehlike oluşturabileceğine vurgu yapılmaktadır. Tütün ve türevi ürünlerin kullanımı sırasında solunan aerosolün, bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını bozması, virüs ve bakterilerin solunum yoluyla akciğerlere tutunmasını kolaylaştırması,COVID-19 salgın hastalığına yakalanma riskini de arttırdığı sonucunu güçlendirmektedir. Alkol kullanımı da akciğerin yapısını bozarak zatürreye neden olup benzer nedenlerden dolayı alkol kullananların da risk grubunda olabileceği ifade edilmektedir.
Opioid türevi maddeleri kullananların,solunum sorunlarına ve akciğer sağlığını bozacak tehlikelere daha yatkın oldukları belirtilmektedir. Opioidler beyin sapına etki ederek, nefes alışveriş seyrini yavaşlatmakta ve buna bağlı olarak kandaki oksijen giderek azalmaktadır. Bir süre beyin hücreleri düşük düzeydeki oksijene dayanabilseler de uzun vadede hasar görebilmektedirler. Eş zamanlı kronik solunum yolu hastalıkları olanların opioid kullanımına bağlı aşırı dozda ölüm riskini artırdığı bilinmektedir. Bu nedenle COVID-19'dan akciğer kapasitesinin azalmasına da benzer bir popülasyonu tehlikeye atabilir.
Ayrıca, geçmişte metamfetamin kullanımı olan kişiler de risk altında olabilirler. Metamfetaminler, kan damarlarını daralttığı için akciğerdeki yüksek tansiyona neden olur. Klinisyenler, COVID-19 tedavi ederken,ülkelerdeki madde kullanımlarına bağlı olası yan etkileri de dikkate almalıdırlar.Madde kullanım bozukluğu olan kişilerin genel popülasyona göre daha çok evsizlik sorunuyla karşı karşıya olması, damgalanma ve sağlık hizmetlerine erişimin azalması gibi diğer riskler, COVID-19 hastalığının bu gruptaki kişiler üzerindeki yaygınlığını arttırabildiği gibi tedavisini de engelleyebilir.
Şu anda COVID-19 hakkında hala yeterli bilgiye sahip olmamakla birlikte madde kullanım bozukluklarıyla bağlantılı komplikasyonlar hakkında daha da az bilgiye sahibiz. Buna rağmen, yukarıda belirtilen maddelerin kullanılmasının çoklu fizyolojik,sosyal ve çevresel sorunlar teşkil edebileceği görülmektedir. Hastalığın şiddetini ve ölüm oranlarını artırabileceğine ilişkin verileri dikkate almamız, müdahale planlarının oluşturulması açısından önemli olacaktır.