Yeşilay Danışmanlık Merkezi Bülten - Kasım 2022
Bağımlılık ve tedavisi hakkında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturmak, faaliyetlerimizi duyurmak ve daha fazla kişiye ulaşabilmek amacıyla sizler için YEDAM e-bülten Kasım sayısını hazırladık.
E-bülten .pdf dokümanını indirmek için tıklayınız...
YEDAM ATÖLYELERİNDE SANATLA GÜÇLENİYORUZ!
Bağımlılıkla mücadelede bize eşlik eden en önemli ayaklardan biri sanatsal faaliyetlerdir. Kişi tedaviye başladığı ilk andan itibaren bir inşa sürecine girer. Değişim için attığı her adımla, inşa ettiği yapıya yeni bir tuğla ekler. Sanat bu yapının temellerini güçlendiren en güzel malzemelerden biridir. YEDAM atölyelerinde danışanlarımız sanatla güçlenirken; bağımlılığa karşı verdikleri mücadelede, her geçen gün avuçlarında yeni bir renk biriktirirler.
YEDAM OKUMALARINA KATILMAK İSTER MİSİN?
YEDAM, bağımlılık mücadelesini kanıta dayalı, yapılandırılmış bir sistem içerisinde yürütmekte ve danışanlara sunduğu desteği her gün daha ileriye taşımak için alandaki gelişmeleri yakından takip etmektedir.
Türkiye'nin dört bir yanında ve KKTC'de toplam 105 merkezde bağımlılıklarla mücadele eden YEDAM gönüllü profesyonellerimiz, mesai dışında ve tamamen gönüllülük esasıyla ayda bir kez bir araya geliyor. Proje kapsamında, yurt içi ve yurt dışında yapılan çalışmalar, yayımlanan bilimsel makaleler, film ve kitaplar üzerine tartışılarak beyin fırtınası yapılıyor. Amacımız, sevgiyle yürüttüğümüz mücadeleyi, bilgiyle daha güçlü kılmak; danışan ve ailelerimize en yüksek yararı sağlayabilmek.
YEDAM ekibinin başlatmış olduğu "bilgiyle güçlenme" hareketi artık herkesin katılabileceği açık bir oturum haline dönüştü.
Bu buluşmaya seni de davet ediyoruz! Katılmak ister misin?
Kasım ayında 115 YEDAM Danışma Hattı'mıza 17 bin 447 çağrı, uzmanlarımız tarafından yanıtlandırıldı. Sabah 08.30 ile gece 00.00 arasında hizmet veren danışma hattımız; bağımlı kişilere, ailelerine ve bağımlılık hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkese destek vermektedir.
Yeşilay Danışmanlık Merkezlerimizde, Kasım ayında toplamda 9 bin 843 kişiye psiko-sosyal destek hizmeti sağlandı.
81 il ve KKTC'de toplam 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezimiz ile mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz.
MADDE BAĞIMLILIKLARININ TEDAVİSİ SONRASINDA SOSYAL YAŞAMA UYUMLARI
Madde bağımlılığı, içinde bulunduğumuz zamanın ciddi sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bağımlılık hem bireyin ruh sağlığını olumsuz etkilemekte hem de bağımlı bireyin ekonomik, sosyal problemlerinin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bağımlılık, bireylerin sosyal işlevselliğini önemli derecede etkileyen ve toplumsal yansımaları olan bir sosyal sorundur.
Bağımlılık çok boyutlu bir hastalık olmakla beraber karmaşık bir süreci de içermektedir. Hastalığa sebep olan pek çok faktör bulunmaktadır. Örneğin; yoksulluk, eğitim, ekonomik sorunlar, sağlık hizmetlerine erişim sağlayamama, aile ve arkadaş ilişkilerindeki bozulmalar gibi pek çok durum söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle madde bağımlılığı tedavisi model ve yaklaşımları diğer fiziksel veya ruhsal hastalıkların tedavisinden farklılıklar göstermektedir. Kişinin madde kullanımının dışında bireyi madde kullanımına iten diğer etkenlerde değerlendirilmelidir. Bu sebeple en iyi tedavi yöntemi madde kullanımının yanında bireysel ihtiyaç ve riskleri de ele alan çok boyutlu bir tedavi yöntemidir.
Bağımlılık tedavisinde amaçlanan hedefler arasında öncelik kişinin maddeyi bırakmasının sağlanması, fiziksel ve ruhsal iyilik halini yeniden kazanması vardır. Bu tedaviler bağımlı bireylere yataktan veya ayaktan tedavi olarak ikiye ayrılmaktadır. Hem yataklı tedavi de hem de ayaktan tedavide bağımlı birey ve ailesine ilişkin değerlendirme, psiko-sosyal müdahaleler ve tedavi sonrasında sürecin planlanması önem taşımaktadır. Madde bağımlılığında tedavi aşamasından sonraki sürecin planlanması, bağımlı bireylerin sosyal uyumlarını yeniden kazanmasında önemlidir. Kişinin madde kullanmayı bırakmasından sonra çevresi ve ailesi içerisinde üretken bir birey olmasını sağlamaktır.
Bağımlı bireyler, bağımlılıklarından dolayı iletişim kurma becerilerini, mesleklerini devam ettirme, boş zamanı değerlendirme ve yapılandırma gibi konularda sorun yaşayabilmektedirler. Bireylerin tedavi sırasında ve sonrasında sosyal uyumlarını sağlayabilmeleri için sosyal becerilerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Tüm bu becerilerin yeniden kazanılması tıbbi tedavi ve rehabilitasyon sürecinde bireylere sağlanmaktadır.
Bağımlı bireylerin, tedavisi sonrasında toplumla yeniden bütünleşebilmeleri için tedavi sırasında sürecin planlanması da ayrıca önem taşımaktadır. Bireylerin kendisi ve aileleri ile çalışma ve meslek yaşamlarına ilişkin geçişi planlamaları, süreçte kayma dönemleri ile ilgili bağımlı bireyin ailesini, kendisini ve yakın çevresini bu süreçler hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Madde bağımlılığı tedavisinde önemli olan nokta, toplumla yeniden bütünleşme ve kişinin kendisini toplum içinde gerçekleştirmesidir. Avrupa Madde ve Madde Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) toplumla yeniden bütünleşmeyi; bireyin, eğitim, iş, barınma ve sosyal ilişkiler/çevre aracılığıyla toplumun yeniden ve tam bir üyesi olmasına yardımcı olacak müdahaleler olarak tanımlamıştır.
Toplumla yeniden bütünleşme, oldukça kapsamlı bir süreci barındıran, tıbbi tedavinin dışında rehabilitasyon sürecinde ele alınan bir süreçtir. Toplumla yeniden bütünleşme sürecinde madde kullanımından dolayı olumsuz etkilenen bireyin; iş, eğitim, barınma ve diğer sosyal kaynaklara ulaşma erişiminin sağlanması ve sosyal destek sisteminin güçlendirilmesini ele almaktadır. Toplumla bütünleşme süreci madde kullanan bireyin tekrar madde kullanımının önlenmesinde, riskli durumlardan uzaklaşmasında psikososyal tedavisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.