BİRLİKTE AŞALIM

Tütün, alkol, madde, teknoloji, kumar bağımlılarına ve yakınlarına, ücretsiz psikolojik ve sosyal hizmet desteği veriyoruz. Siz de aramıza katılın.

ÜCRETSİZ RANDEVU İÇİN

Yeşilay Danışmanlık Merkezi Bülten - Ekim 2024

Bağımlılık ve tedavisi hakkında toplumda farkındalık ve bilinç oluşturmak, faaliyetlerimizi duyurmak ve daha fazla kişiye ulaşabilmek amacıyla sizler için YEDAM e-bülten Ekim sayısını hazırladık.

E-bülten .pdf dokümanını indirmek için tıklayınız...

YEDAM Eğitici Eğitimi Gerçekleştirildi

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) 2014 yılında Yeşilay tarafından geliştirilen, başta çocuklar ve gençler olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bağımlılıklar hakkında bilgilendirmeyi ve toplumun bağımlılıklar karşısında farkındalık seviyesini arttırmayı hedefleyen birincil önleme programıdır. 16-17 Eylül ve 18-19 Eylül tarihlerinde açılış konuşmasını Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç'in gerçekleştirdiği eğitimde, Yeşilay Danışmanlık Merkezi bünyesindeki uzmanlar, sosyal hizmet uzmanları ve klinik psikologlara Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi vermiştir. Eğitime toplam 202 personel katılmıştır.

 
Eylül ayında 115 YEDAM Danışma Hattı'mıza gelen 17.053 çağrı, uzmanlarımız tarafından yanıtlanmıştır. Danışma Hattı kurulduğu günden bu yana toplamda 1 milyon 249 bin 123 çağrı yanıtlamıştır. Sabah 08.30 ile gece 00.00 arasında hizmet veren danışma hattımız; bağımlı kişilere, ailelerine ve bağımlılık hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkese destek vermektedir.



Arkadaş İlişkileri ve "Hayır!" Demek

Sosyal hayatta her insan başka bir insanın varlığına ihtiyaç duyar. Bu süreç, bebeklikten yetişkinliğe kadar her dönemde yaşanmaktadır. Özellikle çocukluk çağından itibaren toplumla sosyal açıdan kaynaşmalar başlar. Çocuklar için okullar hem eğitim hem de arkadaşlık yuvasıdır. Arkadaş ilişkileri çocuğun gelişim sürecinde hem toplumsal açıdan hem de bireysel açıdan oldukça önemlidir. Arkadaş seçimi yaparken çocuklar, aynı yaşta olmaya aynı cinsiyette olmaya ve sosyal açıdan benzer özelliklere sahip olmaya dikkat ederler. Bu durum bireyin yaşı ilerledikçe kişilik özellikleriyle yer değiştirir. Çocuklar bu ilişkilerden, problem çözme becerisi, başkalarından fikir almayı, faaliyetlerini gerçekleştirirken Sosyal ilişki içerisinde bulunduğu diğer kişileri düşünmeyi, kurallara uymak gibi bir takım yaşam becerileri öğrenirler. Akran ilişkileri çocukların toplumsal ilişkilerinde önemli kazanımlara sebep olurken öte yandan sosyalleşmelerini kolaylaştırmaktadır. Çocuklar öğrenme sürecini en doğru şekilde akran gruplarından öğrenmektedir

Özellikle bakıldığında ergenlik döneminde arkadaşlık ilişkisi kişiler için önemli konular arasında yer almaktadır. Aile ilişkileri bu dönemde biraz daha geri planda kalmıştır. Çünkü bireyler arkadaş ilişkilerinde kendilerini daha eşit ve özgür hissetmektedirler. Akranları tarafından kabul görmek ve arkadaşlarının kendisi hakkında düşünceleri ergenin dünyasındaki en önemli konu haline gelmiştir. Öncelikle, insanlar genellikle sosyal kabul görme ihtiyacı hissederler. Bu durum bazen bir avantaj bazen de bir dezavantaja dönüşmektedir. İnsanlar, arkadaşlarını kırmamak ya da yanlış anlaşılmamak için çoğu zaman "hayır" demekten çekinmektedir. Ancak uzun vadede, sınırlarını koruyamayan bir birey kendini yorgun, bıkkın ve hatta bazen kullanılmış hissedebilir. "Hayır" diyebilmek, yalnızca bir özgüven meselesi değil, aynı zamanda sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurmanın da temelidir. Arkadaşları tarafından onaylanmak kişileri birçok olumsuz davranıştan ve alışkanlık koruyabilir. Grup aidiyeti ile grubun kurallarına uygun davranmaya özen gösterebilirler. Aynı zamanda bazen bu durumun gruptan ayrışmaya hayır demeye de engel olabildiği görülmektedir. Bu yüzden "hayır" demek ait hissedilen gruptan dışlanma çekincesiyle bağlantı içerisinde değerlendirilmektedir. Ancak ilişkilerde, bu korkunun üstesinden gelmek, sağlıklı bir benlik duygusu ve özsaygı geliştirmenin önemli bir adımıdır. Hayır diyemeyen reddedemeyen çocukların ilerleyen dönemlerde bir takım olumsuz durumlara tepki vermekte zorlandıkları gözlemlenmiştir. Buna örnek olarak bağımlılık yapıcı maddeler teklif edildiğinde reddedememek. 

Bu bağlamda, hayır demek kişiler arası ilişkileri güçlendirmek adına önemli bir farkındalık yaratır. Bir arkadaşlıkta sürekli "evet" diyen birey, aslında kendisinin ve ihtiyaçlarının yeterince değer görmediği bir ilişki içerisinde kalabilir. Bu, kişinin birey olma algısının zayıflamasıyla sonuçlanabilir; yani birey, kendi kimliğini ve isteklerini görmezden gelerek, başkalarının beklentilerine göre hareket etmeye başlar. Bu durumda kişi, zamanla tükenmişlik, kırgınlık ve içsel bir huzursuzluk hissedebilir.

Hayır demenin geliştirebilir bir beceri olduğu görülmektedir. Öncelikle, kişinin kendi değerlerini ve ihtiyaçlarını tanıması gerekir. Kendi sınırlarını belirlemek, kişinin kendisini tanımaya başlamasıyla başlar. Hayır demek aslında "ben bunu yapmak istemiyorum" demektir. Kimsenin onun hayatında söz sahibi olmadığı ve ona istemediği bir şeyi zorla yaptıramayacağını belirtir.

Çocuklar genellikle arkadaşlık ilişkilerinde hayır dediğinde sevilmeyip, istenmeyeceği endişesini taşımaktadırlar. Bu konuda kendi hayatı hakkında karar verirken endişelenmemesi gerektiği ebeveynler ve okullarındaki öğretmenleri tarafından belirtilmesi gerekmektedir. İletişimde açık, nazik ama net olmak, karşı tarafa da aynı şekilde sınırlarını ifade etme özgürlüğü verir. Aynı zamanda doğrudan hayır demekte zaman zaman zorlanılabilir. Bunun için hayır demenin farklı yollarından faydalanılabilir. Bunlar, mazeret göstererek, konuyu değiştirerek, görmezden gelerek, ortamdan uzaklaşarak ve doğrudan hayır diyerek olabilir. Hayır diyebilmek, yalnızca kişisel sınırları korumakla kalmaz, aynı zamanda ilişkilerin daha samimi ve gerçekçi olmasını sağlar.

Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde çocuk ergen alanında eğitim almış klinik psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından görüşmeler gerçekleştirilmektedir. Süreç çocuk, ergen bireyler ve aileleri ile bireysel görüşmeler şeklinde yürütülmektedir. Bu görüşmelerde, bilgilendirme, ruhsal sorunlar, tekrar kullanmayı önleme, aile ilişkileri, yaşamı düzenleme, arkadaş ilişkileri, boş zamanlar, eğitim, meslek gibi konular ele alınmaktadır.

Kaynakça

  • Beyazkürk, D., Anliak, Ş., ve Dinçer, Ç. (2007). Çocuklukta Akran İlişkileri ve Arkadaşlık. Eurasian Journal of Educational Research (EJER), (26).
  • Yavuzer, H. (1987). Çocuk Psikolojisi. Remzi Kitabevi.